2002 yılında 2.8 milyon çiftçi tarım desteklerinden yararlanırken, bu sayı 2023 itibarıyla 2 milyonun altına düşmüştür. Aynı dönemde tarımsal girdi maliyetleri katlanarak artmıştır. TÜİK verilerine göre sadece 2023 yılında gübre fiyatları %140, mazot %115 oranında zamlanmıştır. Buna rağmen çiftçiye verilen destekler, üretim maliyetlerinin çok gerisinde kalmış, üretici maliyenin, ithalat lobilerinin ve tarım kartellerinin insafına terk edilmiştir.

Tarım Kanunu’na göre milli gelirin en az %1’i kadar destek verilmesi gerekirken, 2024 bütçesinde bu oran sadece %0.29 olarak gerçekleşmiştir. Eksik ödenen destek tutarı son 10 yılda 500 milyar TL’yi aşmıştır. Yani devlet çiftçiye olan borcunu ödememektedir. Bu politikalar sonucunda Türkiye, kendi buğdayını, ayçiçeğini, mercimeğini, hatta samanını bile ithal eder hale gelmiştir. TÜİK ve TMO verilerine göre 2023 yılında 13 milyon ton buğday, 1.2 milyon ton arpa ithalatı yapılmış, sadece bu ithalatlara 5 milyar dolar harcanmıştır. Türkiye tarımsal üretimde kendi kendine yeten 7 ülkeden biri iken, şimdi ithalata bağımlı bir tarım ülkesi haline gelmiştir. Gıda egemenliği bir ulusal güvenlik meselesidir!
Hasan Yılmaz
CHP GD. NİĞDE HALK-LİS İL BAŞKANI
Not: Bu köşe yazısı, yazarının kendi değerlendirmelerini ve görüşlerini içermektedir.